Küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 10’undan fazlası karayolu taşımacılığından kaynaklanıyor. Fosil yakıt tüketiminin etkisiyle oluşan bu emisyonun önüne geçilmesi için dünya genelinde 2050’ye kadar yaklaşık 2 milyar elektrikli aracın yollarda olması öngörülüyor. Otomotiv tedarik zincirine esneklik ve sürdürülebilirlik kazandırmayı hedefleyen CHEP de otomotiv sektöründe elektrifikasyon dönüşümünü destekleme vizyonuyla ‘Küresel Batarya Birliği’ne (Global Battery Alliance) katıldı.
İnovatif teknolojilerle tedarik zincirinde dönüşümü hızlandırmayı hedefleyen CHEP, Küresel Batarya Birliği’ne katılımıyla, sürdürülebilir batarya üretimine destek sağlayarak gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakma misyonunu güçlendiriyor. Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF) 2017’de kurulan Global Battery Alliance (Küresel Batarya Birliği), 120’den fazla üyesiyle 2030 yılına kadar düşük karbonlu ve döngüsel bir batarya değer zinciri oluşturmayı amaçlıyor. Birlik, aynı zamanda insan hakları ve ekonomik kalkınma konularında da Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile uyumlu çalışmayı amaçlıyor.
“Tedarik zincirinin her aşamasında sürdürülebilirliğe katkı sağlıyoruz”
Küresel tedarik zincirinin her aşamasında sürdürülebilirliğe katkı sağladıklarını söyleyen CHEP Otomotiv Kıdemli Ticari Direktörü Şafak Aktekin “Küresel otomotiv tedarik zincirleri konusundaki deneyimimizle, batarya üretim ve dağıtım ağına değer katıyoruz. Özellikle elektrikli arabalar için gerekli olan parçaların taşımacılığında kullanılacak yeni ürün çözümleri üretmek istiyoruz. Bataryalar gibi tehlikeli ürün kategorisinde olan ürünler için daha güvenliği artıran çözümlerimiz, tedarik zincirinin akışını hızlandıracak. Bu kapsamda uluslararası bir otomotiv tedarik zinciri vizyonunu paylaşan Küresel Batarya Birliği üyeleriyle güçlerimizi birleştirmekten memnuniyet duyuyoruz” dedi.
“Karbon ayak izini silmek çalışmalarımızın odağında yer alıyor”
Sürdürülebilir taşımacılığa geçişi destekleyen tedarik zincirinin de aynı şekilde sürdürülebilir olması gerektiğine değinen Şafak Aktekin, “Yenilenebilir enerji kaynaklarının giderek arttığı bir dönemde, otomotiv endüstrisinde elektrikli araçlar önemli bir yer tutuyor ve bu geçiş sürecinde tedarik zincirlerinin sürdürülebilirliği kritik bir konu haline geliyor. CHEP olarak, bu doğrultuda otomotiv sektörüne yönelik sürdürülebilir ambalaj ve tedarik zinciri çözümleri sunarak dönüşümde lider bir rol üstleniyoruz. Sürdürülebilirliği teşvik etme hedefiyle yürüttüğümüz çalışmalarımız; yenilenebilir kaynakların kullanımını artırmak, atık miktarını azaltmak ve karbon ayak izini minimize etmek üzerine şekilleniyor” ifadelerini kullandı.