Audi, ilk Dakar zaferiyle dünya genelinde manşetlere çıktı. Team Audi Sport’un analizleri ve pek çok arka plan bilgisi bu benzersiz zaferi gözler önüne seriyor. İşte zaferin perde arkası…
Audi, 19 Ocak 2024’te Dakar Rallisi’ndeki ilk zaferini, Carlos Sainz/Lucas Cruz ise her biri farklı bir markayla olmak üzere dördüncü zaferini kutladı. Audi, 1980’den günümüze pek çok zaferle motorsporları tarihine adını yazdırdı. Listedeki çeşitlilik; Dünya Ralli Şampiyonası, Pikes Peak Tırmanma, Le Mans 24 Saat, Amerika Le Mans Serisi, Avrupa Le Mans Serisi ve FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası WEC, DTM touring otomobili kategorileri, süper touring otomobiller, Trans-Am, Formula E ve GT2, GT3, GT4 ve TCR yarışlarına kadar uzanıyor. Çöldeki zaferle birlikte markanın motorsporları başarı listesinde bir halka daha eklenmiş oldu.
Kazanan Audi RS Q e-tron’un şasisi 110 numaraydı ve Audi Sport tarafından 6 Temmuz 2023’te tamamlandı. Bu prototip Zaragoza’da Baja España Aragón, Fas’ta Fas Rallisi ve Château de Lastours gibi testleri başarıyla tamamladı. Bu süre boyunca yarış otomobili 5.880 km’yi geride bırakmıştı. Ardından sıra 2024 Dakar Rallisi’ne geldi ve araç burada 8.054 kilometre daha yol kat etti. Böylece 110 kapı numaralı yarış otomobilinin bugüne kadar 13.934 kilometreyi tamamlamış oldu.
Dr. Leonardo Pascali, 2023 yılından bu yana Teknik Direktör olarak Dakar projesinin geliştirilmesinden sorumlu. Mühendislik doktoru, otomotiv endüstrisinden ve Formula 1 ve Le Mans spor prototiplerinin yarış disiplinlerine kadar engin bir deneyime sahip, ancak daha önce hiç off-road rallisinde çalışmadı. Kendi ifadesiyle bu projede çalışma fırsatına sahip olmak ve ardından Dakar Rallisi’ni kazanmak hayatının en iyi deneyimi.
Buna karşılık, araç mühendisi Joan Navarro, Sven Quandt’ın ekibine katıldığı 2013 yılından bu yana çöl rallilerinde yoğun bir deneyim kazandı. Yarış mühendisi olarak Nani Roma’yı 2014 Dakar Rallisi’nde, 2020 yılında ilk zaferinde Carlos Sainz’ı ve bir yıl sonra Stéphane Peterhansel’i zafere taşıdı. Carlos Sainz’ın mühendisi olarak kazandığı dördüncü zaferden duyduğu gurur çok büyük. Joan Navarro, yarışın bitmesinin üzerinden geçen iki hafta sonunda bile ralli sırasında tüm takım üyelerine erişim sağlayan bilekliğini henüz çıkarmadı.
Dakar Rallisi’nin zorlu etaplarında Audi RS Q e-tron zorlu ve aşırı yüklerle karşı karşıya kaldı. Bir atlama noktasından sonraki en sert iniş, aracı kısa süreliğine de olsa dikey yönde 16 g kuvvete maruz bıraktı. Bu üçüncü etapta gerçekleşti. Kıyaslamak adına, bir yolcu uçağı yolcular 1,5 g’yi aşmayan ivmelere maruz kalacak şekilde uçuruluyor. Astronotlar kalkış sırasında 3 ila 4 g civarında kuvvete maruz kalıyor. Veya hız treni kısa süreliğine 6 g kuvvet üretebiliyor.
Oluşan yüksek yüklere rağmen Audi, ralli sırasında zafere ulaşan otomobilin temel bileşenlerini değiştirmedi. Ön ve arka motor-jeneratör üniteleri (MGU), aks tahriki için invertörler, yüksek voltajlı batarya ve enerji dönüştürücünün yakıt deposu gibi önemli yapı elemanları değişmedi. Aşırı kuvvete maruz kalan süspansiyon taşıyıcıları bile tüm yarış boyunca dayandı.
Dördüncü etapta 9 Ocak’ta organizatörün resmi rota açıklamasında rotanın 66. ve 95. kilometreleri arasındaki geçiş için “çok hızlı parkur” notu yer aldı. Audi mühendisleri akşam saatlerinde verileri okudular. Veriler, zaferi kazanan Audi RS Q e-tron’un izin verilen maksimum hız olan 170 km/s’ye art arda 260 saniye boyunca (yani 4 dakika 20 saniye) ulaştığını gösterdi. Saf off-road pistleri için bu dikkate değer bir değer. Klasik bir yarış pistinde böyle değerler düşünülemez. Yalnızca bu hızda sürüş için 12,28 kilometrelik bir düzlük gerekir, buna hıza ulaşma dahil değil.
“Boş Alan”daki altıncı etap bununla tam bir tezat oluşturuyordu. Dağ benzeri kum tepeleri ortalama hızı önemli ölçüde düşürdü. Carlos Sainz ve Lucas Cruz, yaklaşık 400 kilometrelik kum tepeleri boyunca sadece 40 ila 50 km/s gibi bir ortalama hıza ulaştı. Şehir içinde rahat bir tempo gibi görünen şey, aslında elektrikli tahrik sistemi, iki vites kutusu, dört tahrik mili ve soğutma sistemleri için tam bir işkence. Bu arazide enerji tüketimi de hızla arttı.
Yardımcı pilot Lucas Cruz’un kusursuz ve kaliteli navigasyonu sadece övgülerle değil, rakamlarla da ifade edilebilir. Sondan önceki ayağa kadar Carlos Sainz ve Lucas Cruz, üç Audi ekibi arasında en kısa mesafeleri tamamladı. En etkili rotayı seçme ve navigasyon hatalarını en aza indirme verimlilikleri muhteşemdi. Ekip ve özellikle yarış mühendisi Joan Navarro pilotunun sürüş tarzında bir değişiklik gözlemledi. Sainz genelde gaz veya fren pedalını daha çok tam yükte kullanırken, İspanyol pilot bu sefer pedalları daha iyi ayarladı ve daha az agresif bir sürüş gerçekleştirdi.
Elbette başarının sırlarından biri de takım ve pilotun ortaya koyduğu stratejiydi. Audi Motorsport Başkanı Rolf Michl ve QMS Takım Müdürü Sven Quandt, detaylı etap analizlerinin ardından yarış stratejisi hakkında düzenli toplantılar yaptılar. Zorlu altıncı etapta sorun yaşamamak adına beşinci etapta planlı olarak beş dakika zaman kaybetme kararı cesur bir adımdı… Rakiplerle kıyaslandığında, bu kararın kesinlikle yerinde olduğu görülüyor. Audi altıncı ayağın ardından birinci ve ikinci sırayı aldı. Carlos Sainz/Lucas Cruz bundan sonra liderliği asla bırakmadı.
Carlos Sainz araziyi o kadar akıllıca okudu ki iyi zaman geçirmesine rağmen hala bir güvenlik marjı bırakıyordu. İspanyol pilot üçüncü ve altıncı etap arasında daha temkinli bir yaklaşım sergiledi. İlk beşte yer almak onun için yeterliydi. Rallinin ikinci yarısında Sébastien Loeb baskı uygulamaya başlayınca Sainz güvenlik marjını azaltarak temposunu arttırdı, ancak asla olası bir kaza riski almadı. Aksine, önemli rakipler kazalar nedeniyle ralliyi zamanından önce bırakmak zorunda kaldılar veya zaman kaybettiren hasarlar yaşadılar. Sainz, Dakar Rallisini etap zaferi alamadan kazandı.
Başarılı bir Formula 1 pilotu olan Carlos Sainz Jr., zaferin ardından Dakar Rallisi stratejisi konusunda babasıyla yakın istişarede bulunduğunu açıkladı. Genç pilot, 61 yaşındaki Audi fabrika pilotuna, yarışın uzun mesafeli olması nedeniyle her gün sınırlarını zorlamamasını tavsiye etti. Dünya Ralli Şampiyonası’ndaki ilk günlerinden bu yana pek çok taraftarın ‘El Matador’ olarak saygı duyduğu deneyimli pilot Sainz, her kilometrede atak yapma isteğiyle ünlü.
Audi RS Q e-tron’un yüksek voltajlı bataryaya ve yakıtla çalışan enerji dönüştürücüye sahip elektrikli güç-aktarma sistemi son derece verimli. Sistem gereken enerjinin önemli bir kısmını zekice geri kazanıyor. Fren sırasında motor-jeneratör üniteleri (MGU) kinetik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürüyor. Bu geri kazanım, yarış sırasında günlük enerji ihtiyacının ortalama yüzde 14’ünü karşıladı. Yine bu sayede geleneksel ralli otomobilleriyle karşılaştırıldığında fren disklerinin aşınması azaldı. Teknisyenler ön çifti yalnızca bir kez, arka çifti ise iki kez değiştirdi.
Audi pilotları, 2024 Dakar Rallisi’nin yaklaşık 8 bin kilometrelik parkurunda, 54 lastik dışında takım arkadaşları Mattias Ekström/Emil Bergkvist’in onuncu etapta kendilerine verdiği ek lastiği de kullandı. Carlos Sainz/Lucas Cruz, çoğunluklu keskin kenarlı yüzeyde 55 lastikten toplamda 11 lastik patlattı. Bunların yedisi tamamen patlarken, dördü küçük bir delikti. Ekip ayrıca iki hasarlı jant da değiştirmek zorunda kaldı.
Carlos Sainz ve Lucas Cruz zafere giden yolda birçok engeli aşmak zorunda kaldı. Zorlu rota dışında çöldeki günlük yaşamın daha küçük engellerini de göğüsledirler. Örneğin yarışın ilk gününde karavanlarındaki sıcak su sistemi çalışmadı ve iki İspanyol soğuk duş almak zorunda kaldı. Altıncı ayağın 48 saatlik Chrono etabında yarışçılar, geceyi takımları olmadan vahşi doğada geçirmek ve kendi yemeklerini hazırlamak zorunda kaldı Carlos Sainz bunu, “Bir kere tamam çok da sorun olmadı, ama ikinci kez yaşamasam da olur.” sözleriyle yorumladı. Daha sonra centilmen sporcuların jestinden faydalandı. Toyota pilotu Yazeed Al-Rajhi, diğer gecelerde İspanyol’un lüks karavanını kullanmasına izin verdi. Suudi Arabistanlı pilotun takla atarak altıncı etapta yarışı bırakmasıyla Sainz liderliği ele geçirdi.
Normal ralli günleri tüm ekip için çok fazla çalışma anlamına gelse de, daha alışılmadık koşulların olduğu iki maraton etabı da vardı. Bu iki özel etabın ilkinde sadece çok az bakım yapılmasına izin verildi. İkincisinde ise yarış otomobillerine bakım yapılmasına izin verilmedi. Bu çalışanlar için izin yapma dinlenme anlamına geliyordu. Team Audi Sport, zamanı sportif bir şekilde geçirmenin yolunu biliyordu. Ekip, Almanya’dan popüler futbol masasını getirmişti.
Carlos Sainz, ülkesinin bayrağıyla anavatanı İspanya’ya selam gönderdi. Rallinin son gününde etap bitişinde geniş atkıyı göz alıcı bir pelerin olarak giydi. O ve yardımcı pilot Lucas Cruz etabın bitişine doğru ilerlerken, İspanyolca konuşan ekip üyeleri, bayrağın kendi dillerindeki ismi olan “La Rojigualda”yı imzaladılar ve sloganlar attılar. “Estamos muy orgullosos de ti- Seninle çok gurur duyuyoruz” gibi ifadeler başarıdan duyulan gururun duygusal bir ifadesiydi.
Carlos Sainz, eşi Reyes ve kızı Ana’nın Dakar Rallisi’nin bitişine geleceklerini biliyordu. Ancak beklemediği şey, oğlu Carlos Jr.’ın kısa sürede partneri Rebecca Donaldson ile Yanbu’ya gitmeye karar vermesiydi. Onlarla karşılaşmanın şaşkınlığı çok büyüktü ve gururlu babanın yüzünde açıkça fark ediliyordu.
Teknik Direktör Dr. Leonardo Pascali, 19 Ocak’ta rahatladı ve gurur doluydu. İtalyan pilot ralli sırasında sadece takıma değil aynı zamanda hırslı oğlunun gelişimine de odaklanmıştı. Team Audi Sport’un Dakar Rallisi’ni kazandığı gün, Antonio Pascali, Arjantin’in Mar del Plata kentinde düzenlenen yelken yarışında ILCA 6 Gençler ve Erkekler Dünya Şampiyonası’nda 19 yaş altı “Genç Erkekler” kategorisini kazandı.