Teknolojik yenilikte her zaman önemli bir oyuncu olan PEUGEOT, elektrikli ulaşım çağına başka bir bakış açısı getiren cesur konsept otomobili INCEPTION’ı ve geleceğin sürüşün deneyimini yeniden tanımlayan, devrim niteliğindeki teknolojisi Hypersquare’i VivaTech 2024’te sergiledi. PEUGEOT, 200 yılı aşan yenilikçilik geçmişi ve marka tarihi boyunca teknolojiye verdiği önemle, müşteri deneyiminin merkezine keşif ve duyguyu yerleştirerek sürdürebilir ulaşım yaklaşımını yeniden şekillendiriyor.
VivaTech 2024’te dört farklı oturum düzenleyen PEUGEOT, gerçeğe bağlı teknolojik yaratıcılığın yanı sıra müşterilerin gerçek ihtiyaçlarını karşılamayı ve sürüş keyfini artırmayı hedefliyor. VivaTech 2024’te INCEPTION konsept otomobiliyle sürüş deneyimini yeniden keşfetmeyi amaçlayan Fransız marka, devrim niteliğindeki Hypersquare direksiyon kontrolünü de tanıtarak geleceğin otomobil vizyonunu sergiledi.
PEUGEOT Inception Concept: Geleceğin Ulaşımı
PEUGEOT’nun çığır açan yeniliklerle dolu konsept otomobili INCEPTION, markanın geleceğin sürdürebilir ulaşımına yönelik iyimser vizyonunu ifade ediyor. İlk olarak Las Vegas’ta, dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuar’ında tanıtılan INCEPTION, bu kez VivaTech 2024’te ilk kez Fransa’da sergilendi. Kedi duruşunu daha da güçlendiren radikal tasarım dili, devrim niteliğindeki iç mekan tasarımı ve benzersiz sürüş hissi vaadiyle PEUGEOT INCEPTION konsepti, yeni bir çağ başlatıyor ve markanın gelecekteki elektrikli araçlarının müjdecisi oluyor. PEUGEOT’nun genlerini yeniden yorumlayarak yeni bir tasarım çağını başlatan INCEPTION, dijtal dünyaya uygun yüzeyler ve dokularla saf ve yalın bir tasarım dilini taşıyor. Bu yeni tasarım dili geometrik, keskin ve duyguları harekete geçiren çizgileri atletik kıvrımlarla birleştiriyor.
PEUGEOT’nun gelecek vizyonunu yansıtan INCEPTION, 800 V mimarisi ile donatıldı. 100 kWsa batarya kapasitesi sayesinde 800 km yol kat edebiliyor ve böylece yenilikçi teknolojileriyle elektrikli çağa yepyeni bir bakış açısı getiriyor. INCEPTION konsepti sadece teknolojik bakış açısıyla değil, iç mekanda sunduğu devrimsel nitelikteki özellikleriyle de markanın elektrikli ulaşım çağındaki vizyonunu temsil ediyor.
Tasarım merkezinin prototip atölyelerinden veya tedarikçilerden elde edilen %100 polyerster kumaş artıkları yeniden kullanılıyor ve kaynak reçine formundaki bir bağlayıcı ile vakum altında ısıyla sıkıştırılıyor. Bu son derece sert ve dayanıklı malzeme, yapısal parçalara veya süsleme parçalarına dönüştürülebiliyor. Kadife kumaşın ipeksi dokusu ve 3D baskı özelliklerinden faydalanılan INCEPTION konseptinin iç mekanında, koltuklar ve zemin döşemesi başta olmak üzere %100 geri dönüştürülmüş polyester kullanılıyor. Uzun menziliyle olduğu kadar konforuyla da dikkat çeken konsept, Air Quilting® dolgusuna sahip koltukları sayesinde konforlu ulaşımın geleceğini de bugünden sergiliyor. Geri dönüşümü kolay olan bu elektrik kaynaklı, tek malzemeli döşeme, geleneksel koltuklardan dönüştürülen şişirilebilir malzemelerden üretiliyor.
PEUGEOT i – Cockpit® Artık Hypersquare ile Daha Devrimsel
Son 12 yılda 12 milyondan fazla araçta kullanılan PEUGEOT i-Cockpit®, yeni PEUGEOT E-3008 ve E-5008 modellerinde tanıtılan en güncel Panoramic i-Cockpit® ile PEUGEOT’nun müşteri hizmetleri ve sürüş keyfindeki yenilikçi yaklaşımını simgelemekle kalmıyor aynı zamanda sunduğu teknolojik özellikleriyle de çığır açıyor. PEUGEOT’nun gelecek vizyonunu yansıtan INCEPTION konseptinde, hem dijital hem de video oyunu dünyalarından esinlenerek tasarlanan yeni Hypersquare direksiyon kontrolcüsü yer alıyor. Böylece PEUGEOT i-Cockpit®, bir kez daha sunduğu devrimsel özelliklerle adından söz ettirmeyi başarıyor. Hypersquare direksiyon teknolojisiyle çok daha basit ve sezgisel bir sürüş keyfi sunan i-Cockpit®, sürüş deneyimini daha keyifli ve duygusal bir hale getiriyor. Hypersquare ile basit bir tıklama veya dokunma hareketiyle aracın tüm parametreleri yönetilebiliyor. Böylece sürücü çok daha içgüdüsel bir sürüş deneyimi yaşıyor.
Hypersquare direksiyon kontrolcüsü, sadece sürüşle ilgili bilgileri değil, aynı zamanda bilgi – eğlence bilgilerini yaklaşık 360 derece gösterebilen esnek bir ekranla birleşiyor. Dairesel ekranlı HALO CLUSTER, sürücüye ve yolculara araca yaklaşırken bilgi veriyor. Bu dış iletişim sistemi, paylaşım kavramını yeniden tanımlıyor geleceğe yönelik yeni bir vizyonu temsil ediyor.
Dijital elektrik kumandalı Hypersquare direksiyon kontrolcüsü, dört köşesinin her birinde birden fazla işlevi olan dairesel hücrelere sahip bir ekrandan oluşuyor. Tamamen doğal ve evrensel bir direksiyon kontrolcüsü olarak öne çıkan bu yeni teknoloji, parmak ucuyla bile hareket ettirilebilecek kadar konforlu bir sürüş deneyimi sunmasının yanı sıra araç kontrollerinin basit parmak hareketleriyle etkinleştirilmesini de sağlıyor. Böylece sürücü, günlük hayattaki akıllı telefon kullanımına benzer bir hareketle araçla ilgili bilgilere erişebiliyor, aracın özelliklerini yönetebiliyor. Bu sezgisel teknoloji, yolculuk esnasında çok daha güvenli bir seyahat deneyimi sunuyor.
Hypersquare direksiyon kontrolcüsünün merkezinde, kontrol bilgilerini görüntüleyen sezgisel bir ekran yer alıyor. Seçilen komutu etkinleştirmek üzere farklı işlevlerin (klima, radyo sesi, sürüş yardımcıları vb.) yer aldığı bu ekran direksiyon kontrolcüsünü çekmeden sadece başparmak hareketleriyle kullanılabiliyor. Daha fazla tutuş konforu için Hypersquare’in çevresi 3D baskı kullanılarak üretilirken, merkezde yer alan dijjital cam ekran yüksek teknolojili ve şık bir görünüm oluşturuyor. Devrim niteliğinde ki Hypersquare teknolojisine sahip olan yeni nesil i-Cockpit®, 2026 yılı itibarıyla PEUGEOT’nun yollara çıkacak olan tüm yeni araçlarında kullanılacak.
VAY ile “Uzaktan Sürüş” Teknolojisinde Yeni Bir Çağ
PEUGEOT ayrıca, markanın “uzaktan sürüş” odaklı potansiyel uygulamaları araştırdığı ölçek büyütme ortağı VAY’i de VivaTech 2024’teki standında yer verdi. “Uzaktan sürüş”, bir aracın uzaktan kontrol edilebilirliğini ifade ediyor. Bu devrimsel teknoloji, hücresel bağlantı ve araçlara entegre kamera gibi sensörler kullanılarak tek bir sürücünün uzaktan konumlandırılmasıyla birden fazla aracın verimli bir şekilde yönetilmesine olanak sağlıyor. VAY’in yüksek nitelikli ve sertifikalı “teledriver” teknolojisi, aracın direksiyon, fren ve hızlanma işlevlerini yöneterek uzaktan sürüş yapmasına olanak tanıyor. “Telestation” ise, aracın çevresinin gerçek zamanlı bir görünümü sağlayarak tamamen sürükleyici ve duyarlı bir kontrol deneyimi sağlıyor. Bu teknoloji, teslimat operasyonlarının verimliliğini artırmakla kalmıyor aynı zamanda araç paylaşımı ve araç kiralama operasyonlarını tek bir tıkla yönetme imkanı da sunuyor.